GAZETECİLİĞİN YÜZ AKI
Değerli gazeteci, yazar Uğur Mumcu, 18 Ocak 1980 tarihli CUMHURİYET Gazetesindeki yazısında önemli bir Özal değerlendirmesi yapıyor.
Bu değerlendirmeyi sizlerle paylaşmak istedim.
12 Eylül uğursuzluğu sonrası, büyük sermayenin babalarından birisi olan TİSK Başkanı Halit Narin, gülerek ''şimdiye kadar onlar güldü (işçiler) bundan sonra da biz güleceğiz.'' demişti.
''Garson benim kadar maaş alıyor'' diyen 12 Eylül uğursuzluğunun başka bir lideri Kenan Evran ve ben ''zengini severim'' diyen Turgut Özal'ın birlikte aldıkları karar ve uygulamaları, işçi sınıfının omurgasını kaydırdı!!.
Gerçek ve devrimci sendikacılığı ortadan kaldırmak için tutuklama ve işten çıkarmaları başlattılar. Bunlar yetmezmiş gibi işçilerin, sendikaları vasıtası ile yıllardır demokratik ve hukuksal biçimde yaptıkları toplu sözleşmelerle, elde ettikleri, kıdem tazminatları, ikramiyeler, asgari ücret, yıllık ücretli izinler gibi ekonomik haklarını budamaya başladılar. Özgür, bağımsız ve devrimci işçi sendikacılığına düşmanca saldırdılar. Büyük sermayenin kasalarını şişirmek için ellerinden gelen her çalışmayı severek, gülerek, isteyerek yapmaya devam ettiler.
İSTEDİKLERİ OLDU
Madeni Eşya Sahipleri Sendikası kısa adıyla ''MESS'' başkanı Turgut Özal, Başbakanlık Müsteşarlığı ve Devlet Planlama Teşkilatı müsteşar vekilliğine oturtulduktan sonra çok önemli kararlar alındı.
Bu ne demektir?
Bu, yerli ve yabancı sermaye ile ilgili bütün işlemlerin doğrudan doğruya MESS Başkanı Turgut Özal'a bağlanması demektir. ''Hür teşebbüs'' ve '' ürkek ve nazlı sermaye'', bu kez ''turnayı gözünden vurmuş'', devlet bürokrasine ''ismen ve cismen'' yerleşmiştir.
Yerli ve yabancı sermaye yalnızca Turgut Özal ile görüşecektir. Yerli ve yabancı sermaye, bundan sonra, Sanayi ve Teknoloji Bakanlıklarına, maliye bakanlığına hiç uğramayacaktır
Sermayenin kazanç alanları, MESS Başkanı Turgut Özal'ın iki dudağı arasındadır! Yerli ve yabancı sermaye, Demirel Hükümetinin yüzüncü günü dolmadan karşısındaki bütün engelleri atlatmıştır.
Özal, büyük sermayede, ''görgü ve bilgisini artırdıktan ve MESS başkanlığında iyice bilinçlendikten sonra, yeniden bir kadro oluşturup yerli ve yabancı sermayeye yeni kolaylıklar sağlamak üzere görev başına getirilmiştir.
Şimdi görüntüye bakınız, bir yandan yabancı sermayeye kolaylıklar tanınması için yasa değişiklikleri hazırlanırken bir yandan da yerli ve yabancı sermaye ile ilgili bütün yetkiler, MESS başkanının eline veriliyor.! ve MESS başkanı, tıpkı eskiden yaptığı gibi, yeni kadrolar oluşturularak, yerli ve yabancı sermayeye olanaklar sağlıyor.
Bir zamanlar büyük sermaye, ''ille AP-CHP koalisyonu olsun'' diye getirdi. Bakın CHP - AP yakınlaşmasının sağlanmak istendiği bu günlerde büyük sermayeden böyle istekler geliyor mu?
Öyle anlaşılıyor ki, adamlar yerli ve yabancı sermayeye sağlanan bu olanaklar ve ayrıcalıklardan sonra bu gidişten çok hoşnut kaldılar.
Ne diyelim:
-Gökten düştü üç elma / Biri yazana, biri anlatana, biri dinleyene / onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine...
Cumhuriyet. 18 Ocak 1980
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder