9 Aralık 2019 Pazartesi

YÜRÜR KERVAN DÖNER DEVRAN

EVREN UNUTULACAK MI?

Sözcü Gazetesinin 25 Kasım 2019 tarihinde yayınlanan bir haberine göre Kenan Evren'in adı her yerden silinecekmiş.

Haber başlığı; Tüm partiler destekledi! Adı her yerden silinecek
CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol'un TBMM'de gündeme getirdiği bu konuya Meclis tarihinde ender biçimde tüm partiler destek verdi. Erol "12 Eylül TBMM'yi kapattı, parti genel başkanlarını tutukladı. 650 bin kişi gözaltına alındı, 230 bin kişi sıkıyönetimde yargılandı. Ama bu gün Kenan Evren'in adı Ankara'nın bir ilçesinde var. Okullarda, kışlalarda, meydanlarda var. Evren adının hiçbir şekilde yaşaması doğru değildir" dedi. Bu öneriye TBMM'de bulunan bütün partilerin temsilcileri destek verdi. İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan "bir darbecinin isminin sokaklarda caddelerde bulunmasını hazmedemiyorum" derken, MHP Grup Başkanvekili Levent Bülbül'de "Kenan Evren isminin birtakım yerlerde olmasını bizler de kabul edecek değiliz. Derhal faaliyete geçilmelidir" diye konuştu.

AKP Grup Başkanvekili Cahit Özkan da CHP'ye teşekkür ederek "CHP'nin bu önerisi yerinde ve doğrudur. Bütün belediye meclisleri tersine işlem yapıp Kenan Evren caddesi, mahallesi, ilçesi, ne varsa bu isimler milletimizin vicdanında karşılık bulacak örnek şahsiyetlerin ismiyle değiştirilmeli. CHP'ye teşekkür ediyor ve belediye meclisleri ile idareleri göreve davet ediyoruz" dedi. 


DEVRAN DÖNECEK Mİ

Bu haber ve söylemlere göre devran döneceğe benziyor. K. Evren adı her yerden silinecekmiş. K. Evren adı da kendisi de, zaten halkın vicdanında çoktan silindi. Kendisi ve şürakâsı işkencecilerin piri oldu. Çok ah aldı. Çok beddua aldı...
Ahları, vahlarıyla göçmeden önce Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi kararı ile ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırıldı. Tüm rütbeleri söküldü.

EVREN VE ŞÜREKÂSI

Evren ve onun yol göstericileri ve uygulayıcı ortaklarının yaptıkları zulümlerin, bir kısmını bile anlatacak kelime yok.
Kâbus gibi demek bile, hafif kalır...

650.000 kişi gözaltına alındı, 1.650.000 kişi fişlendi. 540.000 kişiye dava açıldı yargılandı.
7000 kişi idamla yargılandı. 517 kişiye idam cezası verildi. 50 kişi idam edildi. 30.000 kişi bir daha iş bulamayacak sakıncalı denilerek işten atıldı. 14.000 kişi vatandaşlıktan çıkarıldı, 30.000 kişi yurt dışına çıktı. 300 kişi kuşkulu ölüm, 171 kişi işkencede ölüm...
299 kişi ceza evlerinde yaşamını yitirdi. 14 kişi açlık grevinde öldü, 16 kişi kaçarken vuruldu, 95 kişi çatışmada öldü, 73 kişiye doğal ölüm raporu verildi. 43 kişinin intihar ettiği bildirildi.

BABALAR İŞSİZ ANALAR ÇARESİZ ÇOCUKLAR AÇ

Onbinlerin evinde yürekler dağlandı ağıtlar yakıldı, feryatlar göklere uzandı...
Onbinlerce baba işsiz kaldı, onbinlerce çocuk soğuk evlerde aç uyudu.
Beşyüzbin işçinin sendikaları(DİSK) kapatıldı. İşçilerin toplu sözleşmelerle elde ettikleri, ücret zamları, ikramiye, ihbar ve kıdem tazminatı ile gün sayısı arttırılan yıllık ücretli izin gibi bir çok hakları, gasp edildi...

12 Eylül'le ilgili olarak ünlü yazar ve gazeteci Özdemir İnce, 5 Ekim 2010 Tarihli Hürriyet Gazetesindeki köşesinde şöyle yazmaktadır; "Turgut Özal'ı 12 Eylül'den, K. Evrenden, dört kuvvet komutanından ayıramayız! Ayırmayınca, gele gele 24 Ocak 1980 kararlarına geliriz. 12 Eylülü yargılayan, Turgut Özal'ı da yargılamak zorundadır!"

"Nesini söyleyim canım efendim, gayri düzen tutmaz telimiz bizim.
Arzuhal eylesem deftere sığmaz, omuzdan kesilmiş kolumuz bizim"

Kenan Evren'in Ticaret Bakanı
Cahit  Aral
Çernobil kazasından sonra "bize radyasyondan, madrasyondan bir şey olmaz" diyerek radyasyonlu çayları halka içiren Evren'in dönemi belki kapanacak! Fakat bu dönemde devletin yönetim kademelerinde basamakları birer birer değil, üçer beşer koşar adımlarla tırmananlar, normal zamanlarda bir hiçken hak etmedikleri makamlara devlet adamı(!) diye kapılanarak maddi, manevi gayri meşru çıkar sağlayanlar devir dışında mı kalacaklar?..



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder