23 Eylül 2019 Pazartesi

12 EYLÜL EVRANLARI

12 EYLÜL EVRANLARI

12 EYLÜL 1980 Sabahı saat 04 civarında, ev telefonum uzun, uzun çaldı. Uyuyordum. Evde çoluk çocuk hep uyandık.
Bir üst komşum Hilmi Güner, "Hüseyin Bey televizyonu açın ihtilal oldu" dedi.
Televizyonu açtık. Bir bildiri okunuyordu.
Sonuna kadar dinledik.  Ünlü TRT spikeri Mesut Mertcan, "Milli Güvenlik Konseyinin bir numaralı bildirisini dinlediniz." Dedi. Bir numaralı bildiriyi dinlediniz dendiğine göre, demek ki başka bildiriler de vardı, ve sırasıyla onlar da okunacaktı.

ORDU YÖNETİME EL KOYDU

Genel Kurmay Başkanı Kenan Evren ve ordu komutanları, yani Silahlı Kuvvetler ülke yönetimine el koymuşlardı. Gerekçelerinin başında ise"milletimiz için başkaca bir çıkış yolu kalmadı" söylemiydi
Türkiye Büyük Millet Meclisini kapattılar. 

Anayasayı uygulamadan kaldırdılar...
Kitle örgütleri ve derneklerin faaliyetlerini sonlandırdılar.
DİSK ve üyesi sendikaların da faaliyetlerine son verdiler. 
12 Eylül bir darbeydi elbette.
O günlerde henüz hiç kimse darbe lafı etmiyor, aklında olanlar ise bunu darbe diye seslendiremiyordu. 

Darbecilerin bildirileri, onların uygun buldukları zamanlarda birer, birer okundu. 
Darbeciler, darbeyi birlikte olgunlaştıranlar(!) ve darbe yardakçıları durumdan çok memnun olmuştu. 
Yüzlerinden tebessümler eksik olmuyordu.

Bu dönemde kasalarını doldurmayı hedefleyenler de memnun... 
Bir kısım iş adamı, sanayici, para babası bu utanç darbesinden memnuniyetlerini, kahkahalar atarak "şimdiye kadar (onlar) işçiler güldü, artık gülme sırası bizde" diyerek dile getiriyorlardı.
ABD başkanı ve adamları "darbeyi bizim çocuklar yaptı" diyerek onlar da memnuniyetlerini kayıtlara geçiriyorlardı.
Velhasıl tüm memnunlar bıkmadan usanmadan darbecilere methiyeler diziyordu...

Memnun olanlara göre anlaşılan o ki: Darbeciler, güçsüzden değil güçlüden, zayıftan değil kuvvetliden, yoksuldan değil zenginden, işçiden yana değil işverenden yana tavır koymuştu...
Tüm darbelerde olduğu gibi 12 Eylül darbesi de milleti ikiye ayırmıştı.
Bir tarafta memnunlar ve gülen yüzler, diğer tarafta acı içen ve ağlayan gözler... 

LANET OLSUN !

Bilmiyorlardı ki bu gün methiyeleri düzen menfaatçilerin birçoğu, çok uzun olmayan bir süre sonra hem darbecilerin en başına, hem de diğerlerine lanetler okuyacaklardı...  

12 Eylül öncesi tarihlerde darbeyi oluşturanlar ve olgunlaşmasına destek verenler, arzuladıkları iktidar yönetimini taze bir emekli amiralin başbakanlığında, peydah edildiğini gördüler.
  
  
Devam edecek

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder