25 Ocak 2022 Salı

28 OCAK KAVEL GÜNÜ

 KAVEL

İşime karım dedim, karıma Kavel diyeceğim. 
Ve soluğum tükenmedikçe bu doyumsuz dünyada, 
Güneşe karışmadıkça etim 
Kavel Grevcilerinin türküsünü söyleyeceğim. 
Ve izin verirlerse Kavel Grevcileri, 
İzin verirlerse İstinyeli emekçi kardeşlerim, 
İzin verirlerse Kavel Grevcileri, 
Ve ben kendimi tutabilirsem eğer sesimi tutabilirsem 
O çoban ateşinin yandığı yerde Kavel'de, 
O erkekçe direnilen yerde, Kavel'de 
Karın altında nişanlanıp dostlarımın arasında 
Öpeceğim nişanlımı Kavel kapısında 
Ve izin verirlerse İstinyeli emekçi kardeşlerim 
İzin verirlerse Kavel Grevcileri 
İlk çocuğumun adını Kavel koyacağım.,

                                                                                                                 Hasan Hüseyin Korkmazgil
                                                                   
KAVEL DİRENİŞİ YAŞIYOR

Türkiye'de sendikal hareketler var olduğu müddetçe, Kavel Kablo Fabrikası işçilerinin, emek dünyasına, yol gösterici direnişleri, 28 Ocak Kavel Günü olarak hep hatırlanacak. 
Ekmekleri için emek veren, bu uğurda alınteri döken yiğit kablo işçileri, aynı zamanda işçilik onurlarının mücadelesini de veriyorlardı.

İstanbul İstinye'de kurulu Kavel Kablo Fabrikasının, teknik personel ve büro personeli ile birlikte  220 civarında çalışanı bulunuyordu...
KAVEL işçileri gece gündüz, sıcak, soğuk demeden, o yıllarda ülkenin çokça ihtiyacı olan,özellikle de iletişim alanında kullanılan kaliteli kablo üretiyorlardı.
Çalışanların büyük çoğunluğu fabrikanın kuruluşundan itibaren varolan elemanlardı.
Zamanına göre modern ve yüksek teknolojiyle kurulmuş olan bu fabrikaya, 1961 Yılında İbrahim Üzümcü adında Amerika'dan yeni dönmüş genç bir adam genel müdür tayin edilmişti.



İyi okullarda okuyan, Amerikada eğitim ve ihtisas yapan bu şahsın, kısa zamanda kendine göre bir yönetim şekli oluşturduğu görüldü. 

Yapılan üretimi yeterli bulmuyor çok, daha çok üretim istiyordu. Bu nedenlerle uzun süreli fazla mesailer yaptırıyor, işçiler üzerinde anlaşılmaz baskılar uyguluyordu.  
İşçiler bu durumlara uzun süre dayandılar. 
Genel müdürün sendikadan ayrılmaları konusunda ki dayatmaları ve zamanında ödenmeyen fazla mesai ücretleri ile ikramiyelerden kalan alacaklarının ödenmemesi nedeniyle işçilerin huzursuzlukları artarak devam etti. 
İşçilere söz geçiremeyen genel müdür işyerinde yetkili konumdaki MADEN-İŞ Sendikasının yasal temsilcilerini işten attı. 
Bununla yetinmeyen genel müdür 10 işçiyi daha işten attı. 
Bunun üzerine işçiler 28 Ocak 1963 tarihinde işi durdurdular ve direnişe başladılar. 
36 gün devam eden Kavel işçilerinin bu direnişi hükumetin aracılığı ile son buldu.

Sendikal hareketler tarihi içinde, Kavel işçilerinin sendikal alanda meydana getirdikleri, özgürlük ve hak aramaya yönelik uygulamaları fabrika kapanana kadar hiç kaybolmadı. 
İşverenler de, işçi sendikaları da bu konular hakkında tartışmalarını hep sürdürdüler. 

Kavel olaylarıyla ilgili çokça görüşler sergilendi.Toplantı ve paneller yapıldı, makaleler yayımlandı, kitaplar yazıldı, karikatürler çizildi.
09.03.1963 Milliyet(Tarihi Tekamül) Bedri

"I. KAVEL DİRENİŞİ 1963"ve "2. KAVEL DİRENİŞİ 1968" direnişleriyle ilgili olan yazılarıma, konu hakkında bilgi ve düşüncelerimi yeteri kadar anlattığımı zannediyorum. Bu yüzden aynı konulara bir kez daha değinmeyeceğim...

28 Ocak 1963 Tarihinde Ocak ayının karlı ve soğuk bir gününde, henüz sendikalar yasası çıkmadığı için "Anayasa içi" özgürlük hareketlerini başlattılar
Çalışma hayatında, sendikal alanda, edebiyatta, siyasette, Kavel olayları hep yer aldı, varoldu, varolmaya da devam edecek.
İşçi dostu büyük usta Hasan Hüseyin Korkmazgil'in yukarıda okuduğunuz ve emek dünyasına gümüş çivilerle çakılan altın plakete yazdığı, "İşime karım dedim karıma Kavel diyeceğim" dizesiyle başlayan şiiri gibi hep canlı kalacak...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder